İnsanlık tarihini değiştiren bazı keşifler sanki bir rastlantıymış gibi anlatılır. Halbuki hiçbir şey tesadüf değil. İşte biz de bu yüzden buradayız. Cengiz Çal...
Dalgıç Elias Stadiatis, bir kış günü Ege Denizi'nin derinliklerinde çok önemli bir şey keşfetmişti. Antik bir Roma gemisinin kalıntısından çıkan bir parçaydı bu. Fakat ilk bakışta bunun sıradan bir parça olduğunu düşünmüştü insanlar. Oysa ki bu küçük metal parça, insanlık tarihinin en büyük gizemlerinden birini barındıran, binlerce yıllık bir sırı saklıyordu. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde o sırrın peşinden gidiyoruz. Antikitera Mekanizması'nın gizemlerini çözmeye çalışıyoruz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
21 Aralık 1872'de İngiliz gemisi HMS Challenger, daha önce kimsenin cesaret edemediği bir görev için demir almıştı. Dünyanın etrafında uzun bir yolculuğa çıkan gemi mürettebatının zor bir görevi vardı: Okyanusların derinliğini ölçmek. 3,5 yıl süren çalışmaların sonucunda mürettebat, yaklaşık 11 km derinliğindeki Mariana Çukuru'nu keşfettiler. Fakat orada ne olduğunu da merak ediyordu tüm dünya. Bu cevabı da çılgın bir mucit olan Auguste Piccard arayışa koyulacaktı. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde bir keşif hikayesini takip ediyoruz. Dünya'nın dibine, o sonsuz karanlığa giden yolculuğu birlikte inceliyoruz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
--------
18:24
Zeka Neydi?
Zeka... Bizi diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğimiz olduğunu düşünürüz, değil mi? Fakat teknolojik gelişmelerle birlikte bu avantajımızı da kaybediyor gibiyiz. Peki ama zeka dediğimiz şey nedir ki? Ne olabilir bu özelliğin genel tanımı? Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde Hans Zimmer'ın müzikal dehasından ilham alarak, "Zeka nedir?" sorusuna yanıt arıyoruz. Tanımları yeniden yazabilme cesaretimizin peşinden gidiyoruz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
--------
15:31
Dünyayı Kurtaran Adam: Stanislav Petrov
26 Eylül 1983, gece yarısı. Soğuk Savaş döneminin en gergin zamanları. İşte o gece dünyanın kaderini etkileyecek bir olay yaşanmıştı. Moskova yakınlarındaki bir askeri tesiste yankılanan kırmızı alarm sesleri, korkunç bir nükleer savaşın sinyallerini veriyordu. Protokol çok netti: “Üst komutaya haber ver. Karşı saldırıyı başlat.” Ancak monitörlerin başındaki Teğmen Stanislav Petrov içgüdülerini dinlemiş ve dünyayı uçurumun kenarından çekip almıştı. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde onun hikayesini inceliyoruz. İnsanlığın kaderinin bazen tek bir kişinin, tek bir kararına bağlı olup olamayacağı üzerine tartışıyoruz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
--------
15:06
Bölünmüş Beyinle Yaşamak
Beyni anlamak. İnsanlığın en büyük cevap arayışlarından birisi bu. Öyle ki, cevabı bulmak için denemediğimiz yöntem, geliştirmediğimiz bir teknoloji kalmadı. Ancak 1961'de yapılmış bir ameliyat, beyne dair çok önemli bulgular elde etmemize öncü olmuştu. Canlı bir insanın beynini ikiye bölerek, bu enteresan organın çalışma sistemine dair birçok bulgu elde etmiştik. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde, o deneyleri takibe koyuluyoruz. Beynin gizemli dünyasına dair, sıra dışı bir hikayeye tanık oluyoruz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
İnsanlık tarihini değiştiren bazı keşifler sanki bir rastlantıymış gibi anlatılır. Halbuki hiçbir şey tesadüf değil. İşte biz de bu yüzden buradayız. Cengiz Çalışkan, nam-ı diğer Bebar Bilim ve Podbee Media'nın beraber hazırladığı ve bu podcast serisinde bizi bugüne getiren tüm bilimsel, kültürel, toplumsal dönüm noktalarından geçeceğimiz büyük bir yolculuğa çıkıyoruz.